Sosyal Anksiyete Bozukluğu ve Tedavisi

Sosyal fobi olarak bilinen sosyal anksiyete bozukluğunda bilişsel olarak iki temel sorun vardır.

🔗Birey başkaları ile birlikte iken herhangi bir performansı başaramayacağı inancında olup, bundan dolayı olumsuz değerlendirileceği korkusu taşır.

🔗Tüm dikkat içsel uyaranlara odaklanmıştır.

Sosyal durumla ilgili duyulan korku, istenmeyen sonuçlara zemin hazırlayacaktır. Böylece kötü sonucun umulması korkuya, korku da kötü sonuçlara sebep olarak kısır bir döngüye girilecektir.

Sosyal fobiklerin temel korkusu diğer kişi veya kişilerce olumsuz değerlendirilmektir.

Sosyal anksyeteli kişi, diğer insanların kendisinden yüksek ve acımasız standartlara uygun davranmasını beklediklerine inanır. Kişisel inancı ise bu beklentileri karşılayamayacağıdır. Bu kanıya varırken kendi iç işaretlerini (yüzünün kızarması, sesinin veya ellerinin titremesi, kalp çarpıntısı gibi) değerlendirdiği gibi ortamdaki olumsuz işaretlere de (birinin uyuklaması, nahoş bir yüz ifadesi gibi) büyük önem atfeder. Bir kez kendisinin olumsuz algılandığı sonucuna vardığında anksiyetenin davranışsal, bilişsel ve bedensel belirtileri artar, kısır döngü gelişir, bu durum bireyin diğerlerince olumsuz değerlendirildiği düşüncesini pekiştirir.

Sosyal anksiyete bozukluğu (sosyal fobi) tedavisinde bilişsel davranışçı terapi kullanılırken ilk önce olumsuz otomatik düşünceler saptanır. Olumsuz otomatik düşüncelerin saptanmasında “en berbat senaryo” tekniğinden sıklıkla yararlanılır. Bunu takiben kişideki anksiyete belirtileri ve güvenlik davranışları üzerinde durulur. Terapinin sonraki aşaması ise kişinin kendisiyle ilgili farkındalık artışı esnasındaki bilişsel içeriğin ve duygusal tepkilerin belirlenmesidir. Güvenlik sağlayıcı davranışların azaltılması ve dikkat odağının kontrol edilmesi için terapistiniz size destekte bulunacaktır.